Ebeveynler olarak, sadece çocuklarınızın bir ortodontiste görünüp görünmemesi gerektiğini değil, aynı zamanda ilk ziyaretleri için en uygun zamanın ne zaman olacağını belirlemek için zor olabilir.
Erken Ortodontik Tarama
Diş uzmanları, ömür boyu düzgün gülümsemeler sağlamanın anahtarlarından birinin, genellikle yedi yaşlarında olmak üzere kalıcı dişleri olan her çocuk için ortodontik bir tarama yaptırmak olduğuna inanırlar. Neden bu kadar erken? Bir ortodontist tarafından erken izleme, daha sonra sorun yaratabilecek sorunların belirlenmesine ve ele alınmasına yardımcı olabilir. Buna bazen erken tedavi veya müdahale demenin süslü bir yolu olan “önleyici tedavi” denir. Bunun faydalarından bazıları şunlardır:
- Kalıcı dişlerin nasıl gelişeceğine dair dair daha iyi bir prognoz.
- Genellikle gelişim sorunlarının nedeni olabilecek kötü alışkanlıkları düzeltme yeteneği.
- Açık ısırıklar, çapraz ısırıklar veya derin ısırıklar gibi ısırma problemlerini düzeltme
- Herhangi bir çıkıntılı dişe zarar verme riskini azaltmak.
- Çocuğunuzun görünümünü iyileştirme yeteneği.
- Gelecekteki, muhtemelen invaziv diş düzeltmesinin hafifletilmesi
- Çocuğunuzun özgüvenini ve benlik saygısını artırmak.
- Erken teşhis ve izleme, çocuğunuzun kemik yapısını şekillendirmenin daha kolay olduğu bir zamanda ortodontistinize düz, iyi hizalanmış kemik oluşturma fırsatı verecektir. Ancak hangi dişlerin normal ama kusurlu olduğuna ve hangilerinin gerçekten profesyonel tedavi gerektireceğine nasıl karar verirsiniz?
Neyin Normal Neyin Olmadığını Belirleme
Küçük yaşlardan itibaren düzenli diş hekimi ziyaretleri
Çocuklarınızın diş teline ihtiyacı olup olmayacağını belirlemenin en iyi yolu, onları düzenli olarak diş hekimine götürmektir. Tüm çocuklar diş hekimine ilk ziyaretlerini yaklaşık iki yaşında ve bir ortodontist ile ilk konsültasyonu yaklaşık yedi yaşında yapmalıdır.
Çocuğunuzun dişlerinin normal çıkıp çıkmadığını veya yaygın diş veya çene kayması sorunlarının erken belirtilerini gösterip göstermediğini genellikle beş ila sekiz yaşları arasında anlayabileceksiniz. Bu yaş aralığında, çocukların hem bazı kalıcı dişleri hem de bazı süt dişleri olacaktır. Genellikle üst ve alt kesici dişler ve azı dişleri. Bununla birlikte, çoğu ebeveyn neyin normal olup olmadığını belirleyemez, bu nedenle bu yaşta düzenli diş muayeneleri hala önemlidir.
Çapraşıklığın ve anormal diş aralığının farkında olun
Maloklüzyon adı verilen bazı ortodontik problem türleri oldukça erken fark edilirken, diğerleri kötü görünmeyebilir ancak tedavi edilmediği takdirde gerçek diş sorunlarına neden olabilir. En yaygın maloklüzyonlardan bazıları, çapraşıklık ( dişlerin birbirine yaslandığı yer), aşırı aralık (dişler arasında büyük boşlukların oluştuğu yer) ve anormal erüpsiyondur (bir veya daha fazla dişin yanlış yerde görünmesi) Tüm bu sorunlar, çocukların gizli tutmak isteyebilecekleri bir gülümsemeye sahip olmanın ötesine geçen diş komplikasyonlarına neden olabilir. Tedavi edilmeyen maloklüzyonlar için, daha sonraki yaşamda diş çürümesi, periodontal hastalık ve hatta çene kemiği kaybı gelişme riski artar. Yine de çocuğunuzda bu durumlardan birinin geliştiğinden şüpheleniyorsanız paniğe gerek yok. Bir sonraki kontrollerinde bu konuyu gündeme getirdiğinizden emin olun, ancak acil bir randevu almanıza gerek yok.
Alışılmadık bir ısırık veya çene yapısına dikkat edin
Bazen çene hattında ve üst ve alt dişlerin bir ısırık oluşturmak için nasıl bir araya geldiklerinde sorunlar gelişebilir. Bazı yaygın örnekler aşağıdaki gibidir:
- Alt dişler üst dişlerle örtüştüğünde meydana gelen bir çapraz kapanış: Bu, normalde olanın tam tersidir. Bunun gibi ters bir kapanış, kapanışta kaymaya veya ilgili dişlerde diş eti problemlerine yol açabilir.
- Üst ve alt dişlerin hiç birleşmediği ve bunun yerine daha çok oval bir şekil oluşturduğu açık kapanış:
- Alt çenenin üst çeneden daha önde olduğu bir durum olan underbite : Bu genellikle üst çenede genişleticiler ve çenelerden birinde veya her ikisinde de braketler gerektirir. Tedavi çocuğunuzun yaşına ve durumun ciddiyetine bağlı olacaktır, ancak çocuğunuzun dişleri ısırdıklarında birleşmiyorsa diş teli neredeyse kaçınılmazdır.
Tedavi edilmezse, bu yanlış hizalamaların ömür boyu etkileri olabilir. Bu sorunlar büyümekte olan bir çocukta sıklıkla kolayca düzeltilebilirken, bir yetişkinde tersine çevrilmesi çok daha zordur.
Sözlü davranışlara dikkat edin
Bazı yaygın çocukluk davranışları daha sonra diş sorunlarına neden olabilir. Yürüme çağından sonra parmak emme ve biberon veya emzik kullanımı ortodontik sorunlara yol açabilir veya bunları ağırlaştırabilir.
Bazen bir çocuğun ısırma veya çiğneme sorunu olması, kötü bir ısırıkla ilişkili olabileceğinden, diş teli ihtiyacına işaret edebilir. Sadece ısırma veya çene problemlerinin her zaman bir çocuğun nasıl yemek yediğini veya çiğnediğini etkilemediğini unutmayın, bu nedenle herhangi bir şeyin somut kanıtı olarak buna güvenmeyin. Bu sorunlar en iyi şekilde ortodontistinizin dikkatine sunulur.
Konuşmalarına dinleyin ve özgüvenlerine dikkat edin
Ortodontik sorunlarla doğrudan ilişkili olabilecek bazı konuşma sorunları vardır. Çocuğunuzun dişleri size nispeten düz ve normal görünse bile, bu olasılığı ortadan kaldırmak için bir ortodontist tarafından kontrol edilmesini sağlayın. Özellikle pelteklik genellikle dişle ilgili olabilir.
Bazı ortodontik sorunlar, doğası gereği kozmetik görünebilir, ancak bir diş sorunu çocuğunuzun duygusal sağlığına ve özgüvenine gerçek zarar veriyorsa, psikolojik faydalara dayalı tedaviyi keşfetmeye değer.
Çocuğunuzun Diş Tellerine İhtiyacı Olduğunu Düşünüyorsunuz. Diş Teli için Doğru Yaş Nedir?
Genel olarak, ergenlik öncesi ve erken ergenlik (13-14) diş teli takmak için en uygun yaşlardır. Bu erken ergenlik döneminde, çocuklar hala hızlı bir şekilde büyüyorlar. Bu pencereyi çok geçmeden beklerseniz, yüz ve çene kemikleri yetişkin boyutlarına yerleştiğinden birçok ortodontik sorunun tedavisi daha zor ve pahalı hale gelebilir.
Günümüzde ortodontistler, hastanın yaşı ne olursa olsun çoğu sorunu başarıyla düzeltilebilse de, tedaviye bu “tatlı nokta” içinde başlamak, ortodontik tedavinin tamamlanması için gereken toplam süre ve masraflarda önemli bir rol oynayabilir.