Periodontal veya diş eti hastalığının, kalp hastalığı ve diyabet riskini arttıran bir grup durum olan metabolik sendromun önemli bir risk faktörü olduğu bilinmektedir. Yeni bir çalışmada araştırmacılar, periodontal hastalığa neden olan bakteri olan Porphyromonas gingivalis ile enfeksiyonun, bağırsak mikrobiyomunun bileşimini değiştirerek metabolik sendromun öncüsü olan iskelet kası metabolik disfonksiyonuna neden olduğunu keşfettiler.
Periodontal bakterilerin ağız boşluğunda iltihaplanmaya neden olduğu uzun zamandır bilinmektedir, ancak aynı zamanda sistemik olarak iltihaplanma aracılarını da arttırmaktadır. Sonuç olarak, periodontal bakterilerle sürekli enfeksiyon, vücut ağırlığında artışa ve tip 2 diyabetin ayırt edici özelliği olan insülin direncinin artmasına neden olabilir. İnsülinin işlevi, glikozun kandan dokulara, en önemlisi de tüm glikozun dörtte birinin depolandığı iskelet kasına taşınmasına yardımcı olmaktır.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, insülin direnci, obezite, değişen lipid metabolizması, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri seviyeleri ve sistemik inflamasyon gibi bir grup durum olan metabolik sendromun gelişiminde kilit bir rol oynar. İskelet kası, kan glukoz düzeylerini düşürmede anahtar rol oynamasına rağmen, periodontal bakteriyel enfeksiyon ile iskelet kasının metabolik işlevi arasında doğrudan bir bağlantı henüz kurulmamıştır.
Araştırmacılar, amaçlarına ulaşmak için önce metabolik sendromlu hastaların kanındaki Porphyromonas gingivalis’e karşı antikor titrelerini araştırdılar ve antikor titreleri ile artan insülin direnci arasında pozitif bir ilişki buldular. Bu sonuçlar, metabolik sendromlu hastaların muhtemelen Porphyromonas gingivalis ile enfeksiyona maruz kaldıklarını ve bu nedenle mikroplara karşı antikor üreten bir bağışıklık tepkisi oluşturduklarını gösterdi. Araştırmacılar klinik gözlemin arkasındaki mekanizmayı anlamak için bir hayvan modeline yöneldiler. Porphyromonas gingivalis’i ağızdan yüksek yağlı bir diyetle (metabolik sendrom geliştirmenin bir ön koşulu) beslenen farelere verdiklerinde, fareler,diyet yapan farfelere kıyasla artmış insülin direnci ve iskelet kasında yağ infiltrasyonu ve daha düşük glikoz alımı geliştirdi
Fakat bu bakteri sistemik inflamasyona ve metabolik sendroma nasıl yol açabiliyordu? Bu soruyu cevaplamak için araştırmacılar, bağırsakta bulunan ve organizmanın simbiyotik olarak bir arada var olduğu bakteri ağı olan bağırsak mikrobiyomuna odaklandılar. Şaşırtıcı bir şekilde araştırmacılar, Porphyromonas gingivalis verilen farelerde bağırsak mikrobiyomunun önemli ölçüde değiştiğini ve bunun da insülin duyarlılığını azaltabileceğini buldular.