Sosyal medyanın insanların yaşamları üzerinde pek çok olumlu etkisi olabilir, ancak aynı zamanda büyük ölçüde olumsuz bir güce de sahiptir. İnsanların depresyon yaşamasına hatta intihara kadar giden duygu durum bozukluklarına yol açabilir.
Dolayısıyla, sosyal medya kullanıcılarının kendi imajlarını nasıl etkilediğini ve değiştirmeye çalıştıklarını da görmemiz artık hiç de şaşırtıcı bir durum değil. Sosyal medya platformları en çok gençler tarafından tercih ediliyor.
Geçtiğimiz yıllarda bazı sosyal medya platformları belirli filtreleri yasakladığında gençler üzerindeki bu etkinin biraz azaltılması hedeflenmişti. Yasak, insanları kendilerini kusurlu ve cerrahi iyileştirmeye ihtiyaç duyan bireyler olarak görmelerini teşvik etmemeye çalışmak amacıyla plastik cerrahi etkilerini taklit etmek için tasarlanmış filtreleri hedef almıştı. Bu olumlu bir adım olsa da, kozmetik diş hekimliği filtrelerini kontrol etme girişimi açısından oldukça eksikti.
Günümüzde Instagram ve selfie kültürü sayısız trend başlatmış ve şekillendirmiştir, belki de bunlardan en yaygın olanı mükemmel gülüştür.
Instagram akışlarında sıkça rastladığımız o kocaman inanılmaz derecede düzgün ve beyaz gülümsemelerin sayısız görüntüsünü her an karşımızda buluyoruz.
Eskiden insanlar ünlü bir kişinin dişlerini göstererek sahip olmak istedikleri gülümsemeyi hekimleri ile paylaşırken (ki bunun çok doğru olduğunu düşünmüyoruz. Gülümseme tasarımı tamamen kişiye özel olarak tasarlanmalı, yüz hatları cilt rengi ve dudak yapısıyla uyumlu olmalıdır.) şimdi kendilerinin filtrelenmiş hali gibi görünmek istediklerini belirtiyorlar: dişler çok büyük, çok beyaz ve çok düzgün…
Sözde “güzel” filtrelerin veya FaceTune gibi fotoğraf düzenleme uygulamalarının kullanılmasıyla Instagram’daki görüntüleri manipüle etme yeteneği, uygulamanın kendi içinde ulaşılması zor bir standart oluşturdu.
Uzmanlar sosyal medya da kusursuz, bir gülümseme gibi çok aşırı güzel görünümlerin normalleşmesinin, yalnızca kişinin kendi ile ilgili memnuniyetsizlik kapasitesini artırmaya hizmet ettiğini söylüyor. Unutulmamalıdır ki uç noktalara başvurmadan bu standartlara ulaşmanın bir yolu yoktur ve bu görüntülerin etkisi genellikle sadece sosyal medyanızda ve bilinçaltınızdadır.
Aşırı güzelliğin normalleşmesi, yalnızca tatminsizlik kapasitesini artırmaya hizmet eder.
Bu uygulamalarla, kullanıcılar gerçekçi olmayan şekillerde dişlerini beyazlatmak veya yeniden şekillendirmek için kolay araçlara erişebilir. Çok görsel olduğu için, yalnızca en mükemmel ve hoş görüntüler gösterilir. Peki ya gerçek hayatta?
Düşük öz güvenli selfiler ve yasadışı beyazlatıcı evde kullanım kitleri
Kusursuz bir gülümsemeye sahip olma arzusu o kadar güçlü olduğunda, FaceTune ya da instagram filtreleri dahi isteklerinizi karşılamaz, iki seçenek vardır: bir diş hekimine görünmek ya da bunun yerine yasadışı bir beyazlatıcı ürünle dişlerinize müdahale etmek, ki bu 2. seçenek asla yapılmaması gereken, ciddi zararlı sonuçlar doğuran tehlikeli bir yoldur.
Diş hekimleri, bağlantı kurmak ve insanları etkilemek için sosyal medyayı kullanabilir;
Endişe verici eğilimlere ve onca gerçek dışı filtrelere rağmen Instagram hem eğitim hem de bağlantı için harika bir kaynak olarak hizmet de ediyor. Sonuçta, ipuçları veren sadece infulencerlar ve ünlüler değil; birçok diş hekimi de önemli miktarda bu alanda yer alıyor.
Geçmişte, birisi bir tavsiye isterse, arkadaşlarına aile diş hekiminin kim olduğunu sorar ve onlara giderlerdi. Ama şimdi, Instagram hepimizi işin uzmanları ile bizi buluşturuyor. Artık diş hekimleri sosyal medya platformaları üzerinden kendilerine ulaşan danışanları eğitebiliyor ve doğru yöne yönlenmesini sağlıyor. Bilgiyi eğitmenin ve paylaşmanın kolay bir yolu.
Geçmişte hastalar kendi bölgelerinde diş hekimi ile sınırlıyken, hastalar artık doğrudan bir mesaj göndererek veya diş hekimine yorum bırakarak hızlı ve kolay bilgi alabiliyor.
Aynı zamanda, insanların diş hekiminin işi hakkında fikir edinmesine ve başkalarının deneyimlerine dayanarak onları incelemesine yardımcı oluyor. Belirli prosedürlerin maliyeti, neye benzedikleri ve ne kadar sürdükleri konusunda eğitimi teşvik ediyor.
Hem pratisyenler hem de hastalar için bir eğitim aracı olarak sosyal medyanın faydaları benzersizdir ve diş hekimlerine, kullanıcıları ağız sağlığı hakkında bilgilendirme ve bir ilişki kurma fırsatı veriyor. Hem psikolojik hem de fiziksel zararlar hiçbir şekilde sadece kozmetik diş hekimliği alanıyla sınırlı değildir. Vücut pozitifliğinin ve filtresiz paylaşımların artmasıyla, insanların utanmadan gülümsemeye cesaret edeceklerini umabiliriz.