İmplantlar doğal dişlerinize en yakın seçenektir. İmplantlar kalıcıdır, doğal dişler kadar güçlü veya sağlamdır ve yerleştirildikten sonra görsel olarak ayırt edilemez. İnsanların büyük çoğunluğu diş hekimliği için uygun olsa da implantlar, prosedürün uygulanabilir olmadığı nadir durumlar da vardır. Diş implantlarına uygunluğunuzu etkileyen dört faktör aşağıda belirtilmiştir.
Diş Eti ve Çene Kemiği Sağlığı
Diş etleri ve çene kemiği, dental implantların başarısında çok önemli bir rol oynar. Bir diş implantının titanyum kökü, yerinde kalmak için çene kemiği ile birleşir. Bu işleme osseointegrasyon denir ve çene kemiği implantı sabitleyecek kadar yoğun değilse başarısız olur. Bazı durumlarda, ağız cerrahları vücudun diğer bölgelerinden kemik dokusu aşılayarak bu sınırlamanın üstesinden gelebilirler.
Diş eti dokusu, implant kökleri için daha fazla destek ve koruma ve tacın dayanacağı bir platform sağlar. Diş eti bozulması, genellikle periodontal hastalığın bir semptomu olduğundan, implant kurulumu için başka bir engel oluşturur. Periodontal hastalığı olan hastalar, diş hijyeni alışkanlıklarında önemli değişiklikler yapmadıkça genellikle diş eti dokusunu kaybetmeye devam edeceklerdir ve implantasyondan sonra enfeksiyon riski daha fazladır.
Yaş ve Yüz Gelişimi
Diş implantları sağlam bir temel gerektirdiğinden, çenenin şeklinde veya boyutunda gelecekte herhangi bir değişiklik implantın başarısı için felaket olabilir. Bu nedenle çoğu diş hekimi, 18 yaşın altındaki hastalara implant takmayı sıklıkla rededer. Ancak diş hekimleri, çenenin gelişim düzeyini analiz ettikten sonra vaka bazında istisnalar yapabilir. Birçok yetişkin, diş implantları için uygunluk yaşı konusunda bir üst sınır olmadığını bilmekten memnun olacaktır. Hastanın önemli risk faktörleri olmadığı ve çenesi sağlıklı olduğu sürece implantlar 80 yaş ve üstü erişkinlerde bile kalıcı restorasyonu sağlayabilir.
Mevcut İlaçlar
Herhangi bir cerrahi prosedürü düşünmeden önce aldığınız tüm ilaçların risklerini ve olası yan etkileirni anlamak akıllıca olacaktır ve dental implant cerrahisi de bir istisna değildir. Özellikle dental implant ameliyatı sırasında kullanılan anesteziyi etkileyebilecek ilaçlara dikkat etmelisiniz.
Aşırı kanamayı önlemek için işlemden bir hafta önce aspirin ve NSAID (advil) ağrı kesicilerden kaçının. Ayrıca, size neyin güvenli olduğu konusunda daha ayrıntılı bilgi verebilmeleri için, aldığınız reçeteli ilaçları diş hekiminize açıklamayı unutmayın. Ameliyatınızdan önce ağrı kesicilere ihtiyacınız varsa, asetaminofen önerilir.
Diğer Risk Faktörleri
Diş implantı ameliyatı düşünen kişiler için risk faktörü olarak hareket edebilecek birkaç başka sağlık durumu ve alışkanlığı vardır. Tütün ve alkol kullanımı hem diş eti ve kemik dokusunda iyileşmeyi engelleyebilir hem de tütün dumanı ağız kuruluğuna neden olur ve enfeksiyon riskini artırır. Bu ve diğer ilaçlardan uzak durmak, implant reddi olasılığını azaltacaktır.
Diyabet, Parkinson hastalığı ve belirli otoimmün hastalıkları gibi sistemik hastalıklardan mustarip hastalar, enfeksiyon veya implant komplikasyonları açısından daha büyük risk altındadır. Osteoporoz, ve diğer kemik bozulması hastalıkları için kullanılan ilaçlar da implant komplikasyonlarına büyük katkıda bulunur. Son olarak, diş hekimleri, psikolojik sorunları veya ameliyat sonrası implantın bakımını zorlaştıran veya imkansız kılan diğer durumları olan hastaları reddedebilir.
Diş implantı, en güvenli ağız cerrahisi türlerinden biridir ve çoğu insan şu anda ve yaşam tarzlarında küçük değişikliklere uygun olacaktır.