Dolgunun yerleştirilmesinden sonra diş hassasiyeti oldukça yaygındır. Bir diş basınca, havaya, tatlı yiyeceklere veya sıcaklığa duyarlı olabilir.
Genellikle, hassasiyet birkaç hafta içinde kendi kendine düzelir. Bu süre zarfında, hassasiyete neden olan şeylerden kaçının. Ağrı kesiciler genellikle gerekli değildir.
Hassasiyet iki ila dört hafta içinde azalmazsa veya dişiniz aşırı derecede hassassa diş hekiminize başvurun. Duyarsızlaştırıcı bir diş macunu kullanmanızı önerebilir, dişe duyarsızlaştırıcı bir madde uygulayabilir veya muhtemelen bir kök kanal prosedürü önerebilirler.
Dolguların Çevresindeki Ağrı:
Dolguların etrafındaki ağrının her biri farklı bir nedenden kaynaklanan birkaç açıklaması vardır.
Dişlerinizi ısırdığınızda veya birbirine dokundurduğunuzda: Bu tür bir ağrı, ısırdığınızda ortaya çıkar. Ağrı, anestezinin etkisi geçtikten hemen sonra fark edilir ve zamanla devam eder. Bu durumda dolgu ısırmanıza engel olabilir. Diş hekiminize geri dönmeniz ve dolguyu yeniden şekillendirmeniz gerekecektir. Ağrı hala devam ediyorsa kanal tedavisi gibi ek tedavi gerektiren başka bir soruna işaret edebilir.
Sıcak veya soğukta ağrı: Bu ağrı, yalnızca dişleriniz sıcak veya soğuk bir şeye değdiğinde ortaya çıkan çok keskin bir ağrıdır; sıcak veya soğuk kaldırıldığında ağrı birkaç saniye içinde geçer. Bu ağrı, sıcak veya soğuk alındıktan sonra bile uzun süre devam ederse, sinirde geri dönüşü olmayan bir hasara işaret edebilir ve diş hekiminize başvurmalısınız.
“Diş ağrısı tipi” sürekli zonklama ağrısı: Çürük dişin özüne çok derindeyse, bu “diş ağrısı” tepkisi bu dokunun artık sağlıklı olmadığını gösterebilir. Bu durumda “kanal” tedavisi gerekebilir.
Refere ağrı: Bu, dolgu yapılan dişin dışındaki diğer dişlerde ağrı veya hassasiyettir. Bu özel ağrı ile muhtemelen dişlerinizde bir sorun yoktur. Doldurulan diş, aldığı “ağrı sinyallerini” diğer dişlere iletir. Bu ağrı bir ila iki hafta içinde kendi kendine azalmalıdır.
Amalgam (Gümüş) Dolgulara Alerjik Reaksiyonlar
Gümüş dolgulara alerjik reaksiyonlar nadirdir. Türk Diş Hekimleri Birliği’ne göre şimdiye kadar 100’den az vaka bildirilmiştir. Bu nadir durumlarda, amalgam restorasyonunda kullanılan cıva veya metallerden birinin alerjik yanıtı tetiklediği düşünülmektedir. Amalgam alerjisinin belirtileri, tipik bir cilt alerjisinde yaşananlara benzer ve deri döküntüleri ve kaşıntıyı içerir. Amalgam alerjisi olan hastalarda tipik olarak tıbbi veya ailede metal alerjisi öyküsü vardır. Bir alerji doğrulandıktan sonra başka bir restoratif materyal kullanılabilir.
Bozulan Dolgular
Çiğneme, gıcırdatma veya diş sıkma nedeniyle oluşan sabit basınç, diş dolgularının aşınmasına, kırılmasına veya çatlamasına neden olabilir. Dolgunuzun aşındığını söyleyemeseniz de, diş hekiminiz düzenli bir kontrol sırasında restorasyonlarınızdaki zayıflıkları belirleyebilir.
Diş minesi ile dolgu arasındaki conta bozulursa, yiyecek parçacıkları ve çürüğe neden olan bakteriler dolgunun altından geçebilir. Daha sonra o dişte ek çürük geliştirme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Tedavi edilmeyen çürük diş pulpasını enfekte ederek ilerleyebilir ve diş apsesine neden olabilir.
Dolgu büyükse veya tekrarlayan çürük genişse, yedek dolguyu desteklemek için yeterli diş yapısı kalmayabilir. Bu durumlarda diş hekiminizin dolguyu bir kuronla değiştirmesi gerekebilir.
Dökülen yeni dolgular muhtemelen yetersiz dental çalışmanın, restorasyonun yerleştirilmesinden önceki preparasyonun kontaminasyonunun veya restorasyonun ısırma veya çiğneme travması nedeniyle kırılmasının sonucudur. Eski restorasyonlar genellikle kalan dişin çürümesi veya kırılması nedeniyle kaybedilir.