Diş hekimlerinin, birçok hastalığa ayna olan ağız boşluğu yoluyla bir çok hastalığı teşhis ettiği bilinmektedir. Koronavirüs enfeksiyonu ile ilişkili olarak fark edilen en son semptomlardan biri ise, diş hekimlerinin önemli bir rol oynayabileceği “COVID dilidir”.
“COVID dili” terimi, King’s College London’da genetik epidemiyoloji profesörü olan Tim Spector’ın COVID dil ve dil ülseri bildiren hastalar hakkında tweet atmasından sonra geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. Profesör, katılımcıların günlük olarak belirti raporlarını sunduğu ZOE COVID-19 Belirti Çalışması uygulamasına da başkanlık ediyor. Spector, yaptığı araştırmada, her 500 hastadan yaklaşık 1-2’sinin ağzında bazı garip semptomlar olduğunu ve dilde şişlik, dillerde garip yamalar ve ülserler olabileceğini keşfetti. Bununla birlikte, ZOE web sitesine göre, anormal görünen dil, özellikle beyaz ve düzensiz görünüm, çok karşılaşılan bir durum olmaya başladı.
666 hasta hakkında bir rapor yayınlayan The British Journal of Dermatology’ye göre, hastaların% 25,7’sinde ağız boşluğu semptomları vardı ve% 3,9’unda yamalı depapilasyon ile dil şişmesi olduğu bildirildi. Ağız Hastalıkları raporuna göre, COVID-19 hastaları sıklıkla, stresin de bu ağız koşullarının ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayabileceği belirli bir bağışıklık bastırma durumu ile ilgili oral lezyon semptomları geliştiriyor.
Springer Nature tarafından yayınlanan British Dental Journal, COVID Dilinin, dil yüzeyini etkileyen iltihaplı bir durum olan Coğrafi Dil ile benzerlik gösterdiğini öne sürdü. Coğrafi Dil ile SARS-CoV-2 enfeksiyonu arasında olası bir ilişki olabilirken, literatürde bunu COVID-19 hastalığının bir parçası olarak bildiren bugüne kadar yalnızca iki bildirim var. Semptomlar, hem Coğrafi Dil hem de SARS-CoV-2 enfeksiyonunda inflamatuar Sitokin Interleukin-6’nın (IL-6) yüksek seviyelerine ve dilde daha yüksek anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) reseptör ekspresyonuna bağlanabilir. ACE2 reseptörleri aynı zamanda SARS-CoV-2 virüsünün giriş noktasıdır.
COVID Dilinin tanısal değeri hala bilinmemektedir ve dikkatle tedavi edilmelidir. ZOE web sitesine göre, ağızda veya dilde yapılan bu değişiklikler COVID-19’un tek semptomu veya hastalıkta daha erken veya geç gelme eğiliminde olmayabilir. Yayınlanan bir raporda, ağızdaki her ülser veya yama COVID ile ilişkili olmadığı için COVID Dilinin gözden kaçma eğiliminde olan “klasik olmayan semptomlardan” biri olabileceğini iddia ediyor. Bu, çok yeni bir bulgunun çok erken bir işareti olabilir.