Yapılan araştırmalarda uzmanlar, orofasiyal (emme, çiğneme, yutma ve konuşma gibi bir çok etkenden etkilenen ancak uyum ve denge içinde bir arada çalışan farklı sistemler bütünü) ağrının göğüs ve boğazdaki iç organ hastalıklarının başlıca semptomu olabileceğini, diş hekimliği ve tıbbi uygulamalar için etkileri olduğunu söylüyor.
Boğaz ve göğüste çok sayıda akut, viseral bozukluğun ağız-yüz bölgesinde ağrıya neden olduğu rapor edilmiştir, ancak bu ağrıların, dişle ilgili hastalıklardan yalnızca semptomlar temelinde ayırt edilmesi zor olabilir. Bu tür ağrıya neden olduğu bildirilen göğüs organları ve yapıları arasında kalp, aort, yemek borusu, mide akciğerler ve mediasten (göğüs kemiğinin arka yüzü, arkada omurgalar, yanlarda akciğerler ile sınırlanan, içerisinde kalp, büyük damarlar, lenf nodu istasyonları ve sinir yapılarının yer aldığı bölge)bulunur.
Orofasiyal bölgede ağrıya neden olduğu bildirilen boğaz organları ve yapıları arasında tiroid bezi, karotid arterler, vagus ve glossofaringeal sinirler bulunur. Koroner arter hastalıkları, aort ve karotis diseksiyonu, mediastinal tümörler, subakut tiroidit ve reflü hastalığı, ağrıyı orofasiyal olarak yönlendirmeye yatkındır.
Sonuçlar ve Etkiler
Yönlendirilen iç organlardan kaynaklı orofasiyal ağrının yanlış teşhisi, gecikmiş tanıya ve gereksiz tedaviye yol açabilir. Diş hekimleri, odontojenik yüz ağrısını ekarte ederek, hastaları derhal tıp uzmanlarına sevk ederek ve hastaları bilgilendirerek bu durumların yönetiminde önemli bir rol oynayabilir. Bu bozukluklarda orofasiyal ağrının insidansını (risk altındaki sağlam kişilerin belirli sürede, belirli bir hastalığa yakalanma olasılığını gösteren ölçüt) ve mekanizmasını belirlemek için gelecekteki araştırmalara ihtiyaç vardır. Orofasiyal bölgeye atıfta bulunan viseral ağrı, bazen varsayıldığı kadar nadir görülen bir durum olmayabilir.