Dişlerimiz öncelikle yiyeceklerimizi ısırmaya ve çiğnemeye hizmet etse de, başkalarıyla hem sözlü hem de sözsüz iletişim kurma becerimizde de önemli bir rol oynarlar. Aynı zamanda, konuşma bozukluklarının ve kökenlerinin ağız sağlığını nasıl etkilediğini de gözden kaçırmamak önemlidir.
KONUŞMA BOZUKLUKLARININ YAYGIN DİŞ NEDENLERİ
Maloklüzyon terimi, çeneler ve ağız kapalıyken dişlerin düzgün konumlanmadığı bir durumu ifade eder. Bir tür maloklüzyon, açık kapanış, ön dişler genellikle belirgin bir boşlukla birlikte kapatılmadığında ortaya çıkar. Küçük çocuklarda açık kapanış endişeleri artırmaktadır çünkü konuşmada yaygın olarak kullanılan birkaç ses, bu dişler arasında çok fazla boşluk olduğunda söylenemez. Ortodontik aletler genellikle dişleri uygun pozisyonlarına koaksiye etmek için kullanılır.
Dilin alt tarafını ağzın dibine bağlayan frenum, dilin tam bir hareket aralığına izin vermesi için belirli bir uzunlukta olmalıdır. Bir çocuk kısa frenuma sahip olduğunda, D, L, N, R ve T harfleriyle yapılan sesleri telaffuz etmek için dilini hareket ettiremez.
Bütün çocuklar birkaç yıllık bir süre içinde bebek dişlerini kaybeder. Bir diş doğal nedenlerle kaybedildiğinde, kalıcı bir diş daha sonra sürmek için hızlanır. Çocuk, yaralanma veya hastalığın sonucu olarak birden fazla dişini aynı anda kaybettiğinde veya büyük bir çürük veya enfeksiyona karşı çekim yapılması gerektiğinde, potansiyel sorunlar ortaya çıkar. Ön dişleri etkilediğinde sorun daha da belirgindir.
Yarık dudaklı veya yarık damaklı çocukların birkaç farklı sesi telaffuz etme problemleri yaşama olasılığı da yüksektir. Her iki rahatsızlığı olan çocuklar için ağız sağlığı endişeleri, birden fazla diş çürüğü riski, zayıflamış diş minesini ve normalden daha fazla veya daha az diş geliştirme olasılığını içerir. Uzun vadeli etkileri önlemek için konuşma terapisi, ameliyat veya ikisinin bir kombinasyonu gerekebilir. Klinik olarak, daha sık profesyonel temizlik ve diş muayeneleri öneriyoruz. Diş minesini güçlendiren diş dolgu macunları veya florür tedavileri diş çürümesine karşı mücadeleye yardımcı olur.
Uzun süreli başparmak emme, ağzın fiziksel yapısını etkileyen doğal olmayan bir baskı uygular. Damak deforme olabilir ve dişler belli bir açıyla öne doğru itilir. Sonuç olarak, çocuk açık bir ısırık geliştirebilir. Bu değişiklikler konuşma gelişimine müdahale eder ve diş etlerinden çıktıkça yeni dişlerin doğru konumlanmasını etkileyebilir. Bu genellikle çapraşıklığa yol açarak dişlerin temizlenmesini zorlaştırır. Bu rahatsızlık, diş tellerinin ve diğer diş hizalayıcılarının kullanılmasını gerektirir. Bunlar, sesleri ve kelimelerin telaffuzunu iyileştirmek için dişlerin konumunu ayarlar. Diş teli, özellikle ilk kez takanlar için bazen zorluklara neden olabilir. Ancak uzun süreli kullanım ve pratikle bu sorunların üstesinden gelinebilir ve kelimeler düzgün bir şekilde söylenebilir.